Paralı askerler nerelerde kullanılacak… Fatih’ten Pekin’e: Horasan Cihadı

Almanya’da Afganlar tarafından düzenlenen saldırı yeni bir terör dalgasının işareti olabilir. Alman gizli servisi BND, Mannheim’da aşırı sağcı politikacı Michael Stürzenberger ve polis memurlarına savaş bıçağı ile saldıran Süleyman A’nın Afganistan’dan kaçarak Almanya’ya geldiğini tespit etti. IŞİD’e bağlı uyuyan hücrelerin Afganistan’dan Türkiye’ye, Avrupa’dan Çin’e kadar yeni bir istikrarsızlık dalgası yaratması muhtemel. Tehdidin izlerini Çin’in Bir Kuşak Bir Yol projesinin rotası üzerinde aramak gerek.

İSTANBUL SALDIRISI

2016’yı 2017’ye bağlayan gece yarısı tüm Türkiye yeni yıl coşkusunu yaşarken, İstanbul Boğazı kıyısındaki gece kulübü Reina saldırıya uğradı. Kapıdaki güvenlikleri vurup içeri giren saldırgan otomatik silahlarla insanların üzerine ateş açtı. 15 farklı ülke vatandaşı 39 kişi öldü, 70 kişi yaralandı. IŞİD adına düzenlenen saldırıyı Özbekistan vatandaşı Abdulkadir Masharipov gerçekleştirmişti. IŞİD Horasan gurubuna bağlı saldırganın kod adı Abu Muhammed Horasani’ydi. İki hafta sonra IŞİD’in ‘madafa’ denilen hücre evinde yakalandı.

MADAFA

Suriye cihadına katılmak için Türkiye’ye gelen yüzlerce Orta Asya kökenli IŞİD militanı, İstanbul’un farklı yerlerinde kiralanan ‘madafa’larda kalıyordu. Bazıları ailesiyle birlikte gelmişti. Kiminin paravan olarak işlettiği dükkanı bile vardı. Suriye savaşında yaralananlar tedavi olmak için Türkiye’ye geliyordu. Özel doktorları, gizli hastaneleri, ilaç sağlayan eczaneleri bile vardı. Bütün bu organizasyonun merkez üssü ise Fatih ilçesiydi.

IŞİD-H

IŞİD’in Horasan (IŞİD-H) gurubu 2015 yılında Afganistan’da kurulmuştu. Örgütün merkezi Nangarhar, Afganistan-Pakistan sınırındaki cihatçıların Sovyet işgalinden beri kullandıkları geçiş noktasıydı. Bu rotanın IŞİD’den önceki müdavimleri ise CIA ajanlarıydı. Sovyetlere karşı silah, uyuşturucu ve insan trafiği buradan sağlanıyordu.

IŞİD-H içinde orta Asya kökenliler ve Pakistanlılar ağırlıktaydı. Suriye ve Irak savaşlarına katılmak için İran ve Türkiye üzerinden bölgeye geldiler. IŞİD, Suriye ve Irak’ta yenilince militanlarının bir bölümü Afganistan’a döndü. Bir kısmı ise uyuyan hücreler olarak Türkiye’de kaldı. ABD 2021’de Afganistan’dan çekilince ortaya çıkan boşluktan yararlanarak yeniden toparlandı. Ülkeyi ele geçiren Taliban’a karşı saldırılar düzenledi. Taliban ülkede hakim olsa da bu bölge hala ISİD-H’nin kontrolünde.

MOSKOVA SALDIRISI

IŞİD-H mart ayında Moskova’da konser salonuna düzenlenen acımasız saldırıyla yeniden dünya sahnesine çıkmış oldu. Üstelik saldırganlardan biri Moskova’ya gitmeden hemen önce İstanbul’daydı. Moskova saldırısı IŞİD’in Afganistan dışındaki hücrelerinin her an kullanıma hazır olduğunu gösterdi.

ESKİ HESAPLAR

Orta Asya’daki dinci gurupların Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgaline (1979-1989) karşı güçlendirilmesi bir CIA projesiydi. ABD parayı veriyor, Çin silahları temin ediyor, Pakistan lojistik sağlıyordu. Bugün IŞİD-H’nin elinde bulunan vilayetlerden Afgan mücahitlere silah, mühimmat, insan ve para yağıyordu. Türkiye bu stratejinin kilit noktalarından biriydi. Camilerde toplanan paralar Pakistan yoluyla mücahitlere ulaştırılıyordu.

IŞİD-H 2021’de Afganistan’ın yönetimini tekrar ele geçiren Taliban’a bağlı aşiret liderlerinin ve kendi bölgesindeki Taliban yöneticilerinin kafasını keserek gözdağı verdi. Bazı Taliban savaşçıları IŞİD-H saflarına katıldı. Taliban da IŞİD-H’ye karşı savaş ilan etti. Fakat Taliban içinde hala IŞİD-H’ye sempati duyan savaşçıların bulunduğu biliniyor.

ÇİN CİHADI

Taliban’ın 2021’de Afganistan yönetimini yeniden ele geçirmesiyle birlikte Pekin ile Kabil arasında sıcak ilişkiler kuruldu. Çin, dünyanın en büyük el değmemiş bakır madeni olan Mes Aynak’ı yıllık 400 milyon dolar karşılığında kiralandı. Ayrıca Amuderya havzasındaki petrol çıkarma imtiyazı da 25 yıllığına Çinli firmalara verildi. Bütün bu hamleler Çin ekonomisi kadar Kuşak ve Yol projesi açısından da hayati önemde. Zira Çin’in Kuşak ve Yol projesi Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de toplanıyor ve güneyde Pakistan-Afganistan üzerinden Hint Okyanusu’na, batıda Orta Asya üzerinden Avrupa’ya ulaşıyor.

ESKİ DOSTLAR

ABD hegemonyasını sarsacak projenin engellenmesi için tüm bu güzergâhlarda istikrarsızlık yaratılması CIA’nın en önemli görevlerinden biri. Zira ABD, 2023 ulusal güvenlik strateji belgesinde Çin’in artan gücüyle ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik olarak mücadele edilmesini stratejik hedef olarak belirledi. Bu amaca ulaşmak için en kullanışlı araçlardan biri de IŞİD-H. Horasan Grubu’nun saldırılar düzenlediği yerler ile Çin’in ticaret yolları garip bir şekilde kesişiyor.

PARALI ASKERLER

CIA’nın son dönemde Pakistan üzerinden eski dostlarıyla temasa geçtiği yönünde istihbarat elde eden Pekin ise Afganistan’daki yatırımlarının ve hattın güvenliğini Frontier Services Group (FSG) adındaki şirkete verdi. FSG, ABD adına Irak’ta savaşan Blackwater askeri şirketinin eski sahibi Eric Prince tarafından Hong Kong’da kuruldu. Çin devletine ait olan ve ABD’de de yatırımları bulunan CITIC Group şirketi ise FSG’nin ortağı. Eski askerlerden oluşan FSG birlikleri, Ortadoğu ve Afrika’da faaliyet yürüten Çinli şirketlerin de güvenliğini sağlıyor. Nükleer güçler Çin ile ABD arasındaki rekabetin bu tür vekil örgütler ve şirketler üzerinden şiddetleneceği anlaşılıyor. Türkiye ise hem ticaret yollarının kavşağında yer alması, hem de içerideki Selefi-Tekfirci yapılar nedeniyle potansiyel tehdit altında.

Odatv.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir