Eski telefonlarınızın içinden böyle altın çıkarılıyor

Yeni Geri Dönüşüm Yöntemi Altın Değerini Koruyor!

Nature Sustainability dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, eski telefon ve bilgisayarlardan altın elde etmeyi sağlayan yeni bir yöntem, toksik kimyasallara olan bağımlılığı azaltırken daha sürdürülebilir bir geri kazanım süreci sunuyor.

Altın Değerinde Ancak Geri Dönüşüm Yetersiz

2022 yılında dünya genelinde yaklaşık 62 milyon ton elektronik atık üretildi. Bu, 1.5 milyon çöp kamyonunu dolduracak bir hacmi temsil ediyor. Ne yazık ki, bu devasa atık yığınının sadece yüzde 25’i uygun şekilde geri dönüştürülüyor. Halbuki eski telefonlar, dizüstü bilgisayarlar ve diğer cihazlar altın, gümüş ve bakır gibi değerli metaller içermektedir.

2030 yılına gelindiğinde, e-atık miktarının 82 milyon tona ulaşması beklenmektedir. Bu durum, çevre ve ekonomi açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Siyanür ve Cıvaya Elveda!

Altın madenciliği denildiğinde akla genellikle siyanür ve cıva gibi zararlı kimyasallar gelmektedir. Büyük ölçekli madencilikte çevreye yayılan siyanür, küçük ölçekli madencilikte ise kullanılan cıva, insan sağlığı ve ekosistemler için ciddi riskler taşımaktadır. Hatta küçük ölçekli altın üretimi, dünyadaki en büyük cıva kirliliği kaynaklarından biri olarak bilinmektedir.

Yeni geliştirilen bir teknikte ise, bu zararlı kimyasalların yerine trikloroizosiyanürik asit kullanılmaktadır. Su arıtma işlemlerinde sıkça karşılaşılan bu madde, tuzlu suyla birleştiğinde altını çözünebilir hale getirmektedir.

İlk Testler Son Derece Başarılı

Altının sıvı ortamdan geri kazanılması için sülfür bazlı özel bir polimer emici devreye girer. Kükürtten elde edilen bu polimer, yalnızca altını hedef alarak diğer metallerle karışmasını engeller. Ayrıca, bu polimer ışık yardımıyla monomerine geri dönüştürülebilir ve defalarca kullanılabilir.

Yöntem şu ana kadar hem cevher örneklerinde hem de eski bilgisayar devre kartları ve laboratuvar atıklarında başarılı bir şekilde test edilmiştir. Şimdi hedef, bu teknolojiyi küçük ölçekli altın madenciliğinde yaygınlaştırmaktır.

Related Posts

Mahkeme Meta’yı haklı buldu: Yapay zeka eğitimi telif hakkı ihlali değil

ABD’de federal bir yargıç, teknoloji devi Meta’nın yapay zekâ modellerini kitaplarla eğitmesiyle ilgili davada şirket lehine karar verdi. Aralarında ünlü yazar ve komedyen Sarah Silverman’ın da bulunduğu 13 yazarın açtığı davada, mahkeme Meta’nın bu uygulamasının “adil kullanım” (fair use) kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.

Nazife Tuncel Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil etti

Manisa’nın Akhisar ilçesinde faaliyet gösteren Zirvens Spor Kulübü sporcusu Nazife Tuncel, 22 Haziran Pazar günü Sakarya’da düzenlenen Eliminatör Dünya Şampiyonası’nda milli takım formasıyla Türkiye’yi temsil etti.

İtalyanlar Türk robotuna hayran kaldı! Tarımda devrim getirecek

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) öğrencileri, tarım alanlarında zararlıları ve yabancı otları ayırt ederek noktasal ilaçlama yapabilen otonom bir robot geliştirdi. Biyosistem Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlker Hüseyin Çelen’in …

Pebble ruhu geri geliyor: Eski modellere model dokunuşlar

Core Devices’in kurucusu Eric Migicovsky, geliştirdiği yeni mobil uygulamanın sadece Core 2 Duo için değil, eski Pebble saatler için de çalışacağını açıkladı. Bu gelişme, yıllar önce piyasadan çekilen Pebble Time ve Pebble 2 modellerini yeniden …

Güneş’in güney kutbu ilk kez görüntülendi

Solar Orbiter uzay aracı, Güneş’in keşfedilmemiş güney kutbunu ilk defa gözler önüne serdi. Avrupa Uzay Ajansı ESA ve NASA’nın ortak yürüttüğü bu çığır açan görev, Güneş’in manyetik alanının 11 yılda bir nasıl tersine döndüğünü anlamak için kritik …

Evrendeki en güçlü patlama keşfedildi

Evrenin dört bir yanında devasa gök cisimleri akılalmaz miktarda enerji salıyor. Yıldızlar nükleer füzyon reaktörleri gibi yanarken, kuasarlar Samanyolu’nun binlerce katı parlaklık yayıyor; asteroitler gezegenlere çarpıyor. Ancak Hawaiʻi Üniversitesi Astronomi Enstitüsü’nden (IfA) gökbilimcilerin keşfettiği yeni bir kozmik olay türü, bu olayların hepsini geride bırakıyor. 4 Haziran’da Science Advances dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, evrendeki en enerjik patlamalar artık “aşırı nükleer geçişler” (extreme nuclear transients – ENT) olarak sınıflandırılmalı.