Çalışma, diyabet tedavisi gören veya optimal kan şekeri seviyelerine sahip hasta oranının dünya genelinde düşük kaldığını da gösterdi. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, dünyada yaklaşık 830 milyon kişi diyabetli ve araştırmacılar bu sayının 2050’ye kadar 1,3 milyara ulaşmasını bekliyor.
Araştırmacılar, 2023 yılında 204 ülke ve bölgeden sağlık verilerini analiz etti ve 15 yaş ve üzeri diyabetli kişilerin yüzde 44,2’sinin durumlarından habersiz olduğunu tespit etti. En büyük farkın görüldüğü Orta Sahra Altı Afrika’da diyabetli kişilerin yüzde 20’den azı hastalığını biliyor.
ABD merkezli Health Metrics and Evaluation (IHME) Enstitüsü’nden Lauryn Stafford, “Diyabetli kişilerin neredeyse yarısı ciddi ve potansiyel olarak ölümcül bir sağlık durumuna sahip olduklarını bilmiyorsa, bu kolayca sessiz bir salgın haline gelebilir,” dedi.
Teşhisi konmuş hastalar için de tablo parlak değil. Çalışmaya göre, dünya genelinde teşhis konmuş hastaların yüzde 8,6’sı tedavi almıyor. Tedavi görenlerin yüzde 58,4’ünde ise kan şekeri yönetimi yetersiz. Genel olarak, diyabetli kişilerin yaklaşık beşte dördünün kan şekeri kontrol altında değil.
Bölgeler arasında belirgin farklar var. Teşhis edilme olasılığı yüksek gelirli Kuzey Amerika’da en yüksek; tedavi olma olasılığı ise yüksek gelirli Asya-Pasifik’te en yaygın. Latin Amerika’nın güney bölgelerinde tedavi görenler, kan şekeri kontrolünü sağlama konusunda en başarılı grup olarak öne çıktı.
Tedavi edilmeyen diyabet; diyabetik ketoasidoz gibi hayatı tehdit eden komplikasyonlara ve kalp, böbrek, damar, göz ile sinirlerde hasara yol açabiliyor. Erken teşhis ve kan şekeri yönetimi bu riskleri azaltmaya yardımcı oluyor.
Belirtiler arasında bulanık görme, yorgunluk, istemeden kilo kaybı, aşırı susuzluk ve sık idrara çıkma bulunuyor; DSÖ’ye göre belirtiler hafif seyredebiliyor ve fark edilmesi yıllar alabiliyor. Daha az görülen tip 1 diyabette belirtiler genellikle daha hızlı ortaya çıkıyor.
